Da Poet
Yol
["Yol" için şarkı sözleri]

[Skit: Veysel & Köylü]
Hoop, şefim! Küllüğü değiştirebilir misin sana zahmet? Eyvallah!
Sen bir şey istiyor musun?
Yok ya yeter bunlar, kâfi
Oğlum, o kadar ağrıyorsa bir dişçiye git ya!
Abi yok valla, hiç dişçi mişçi karıştırma şimdi ya, hiç hiçAllah allah! İyi sen bilirsin. Bak köy yerindesin valla, ağrırsa inim inim inletir
Hoş zaten niye köy yerindesin onu da anlamıyorum ya
Hadi neyse
Abi valla şimdilik iyi geliyor orası, hiç kurcalama, dedem falan yuvarlanıp gidiyoruz işte
Ya onu soracaktım, deden nasıl?
Heh! Dedem... Nasıl bıraktıysan öyle bildiğin gibi valla
Sağı solunu tutmuyor
Ya oğlum bak, sormayayım sormayayım diyorum da çocuklar annelerinin yanında değil mi?
E konuşuyor musunuz bari?
Yok valla abi nereye konuşuyorsun? Hele şu haciz muhabbeti falan tam tüy dikti
La oğlum bak o iş çözülecek bir şekil. Sen evi formalite icabı ipotek ettirdin, öyle icap etti. Adamların kaçıp gidecek hâli yok, senelerdir tanıdın zaten
Abi gözünü seveyim, nereden tanıyorsun sen bu adamları? Benim "merabam-merabam" var sadece. Sen ne ara tanıdın da bu kadar güvendin? Ben anlamıyorum ya vallahi billahi anlamıyorum Hiç bırak açma Allah'ını seversen açma. Ben kaçıyorum, Fehmi'nin minübüsü köprü başında bekliyor
Tamam, tamam sen git. Ben de hafta sonu geliyorum yanına bak oraya pikniğe, dedeni de alır gideriz tamam?
Bakarız abi, sen şimdi kesin konuşma. Gelir sana haber ederiz
Hadi kal sağlıcakla, Allah'a emanet ol
Şefim! Benim telefon şarjdaydı, onu bi' verir misin?
Hah sağ olasın!
(*kapı açılış sesi*)
Alo! Bak bu homurdanmaya başladı. Siz daha gelmeyin, gözükmeyin pek
Yahu tamam şimdi köyde de nereye kadar böyle duracak? Elbet gelecek kurcalayacak. Ben de bir yere kadar oyalayabilirim. Siz ayık olun işte ha!
[Verse 1]
Bir akşamda yaşlanırsın, on yıl anlamazsın
Yankılansın ansızın bir ses, kulakta çınlasın
Hafızamda tozlu yollar arkasında kalsın
Alnımın tam ortasında "enayi" yazsın
En küçük bir ses bile gizemli böyle bi' yerde
"Sanki biri peşimde" di'cem, harbi biri peşimde
Tüyler ürperten bir endişe geziyor ensemizde
Taşlı köy yolunda minibüsün içinde
Gördüm her şeyi, kedere fazlasıyla meyilli
Böyle akşamlar fuzuli, rakıysa zaruri
Deşti zaman tesiri, yılların rehaveti
Göremedim şu gafleti, sabır tükendi, bitti
Kafam kıyak fazlasıyla, şunu içirmeyin bana!
Geldik en sonunda, indik mezarlık yanında
Kapkaranlık her taraf ve bir fener yanımda
Feneri açtığımda gördüm; dedem karşımda

[Nakarat]
Yok yere adımların peşinde nereye?
Boş yere nefesim yorulur kendine
Haybeye kafada çınlayan soru yine:
"Burası neresi, ha? Benim adım ne?"
Yok yere adımların peşinde nereye?
Boş yere nefesim yorulur kendine
Haybeye kafada çınlayan soru yine:
"Burası neresi, ha? Benim adım ne?"
[Arka Nakarat]
Yol
Yol
Yol
Yol

[Verse 2]
Yükselir gözünden hüzmeler, çevrilir dümenler
Devrilir yüzümden hicran, yürekler örseler
Ceplerinde büyük piller, elinde poşetler
Değirmenler arkasında basık kerpiç evler
Dün akşam bur'da gökyüzünden yağdı kurbağa
Uyuz beygirler bile dakikasında kalktı şaha
Çıktı geldi yatsı vakti beş tabur Jandarma
Kolumdan iyice tut da yürüyelim şu kayalığa
Yürüyelim dede, unutalım ve yürüyelim
Ateş püsküren bir vicdan aklımızda yürüyelim
Noter onaylı kâğıtlarla saatlerce sürünelim
Havalı av tüfekleriyle feri sönsün gözlerin
Cebinden fişekler aniden birer birer
Ben nefeslerimden dahi korkarım derinden
Kayalık üstü dizdiğim yirmi bir şişeyle ben
Bakıyorum bir boşluğa, adım Veysel!

[Nakarat]
Yok yere adımların peşinde nereye?
Boş yere nefesim yorulur kendine
Haybeye kafada çınlayan soru yine:
"Burası neresi, ha? Benim adım ne?"
Yok yere adımların peşinde nereye?
Boş yere nefesim yorulur kendine
Haybeye kafada çınlayan soru yine:
"Burası neresi, ha? Benim adım ne?"
[Arka Nakarat]
Yol
Yol
Yol
Yol

[Çıkış & Skit]
(*saat alarmı sesi*)
(*tabanca ateşlenmesi ve şişe parçalanma sesleri*)
(*köpek havlamaları ve cırcır böceği sesleri*)