Şiirbaz
Mecburum
[Verse 1: Hilal Akın]
Derdin nedir, kiminledir
Ruhunu üzen nedir?
Şuurumu düzenledim; başarmak için

Susmak nedir?
Gül bahçemiz; zehirlidir dikenleri
Ararken yitenleri
Seni durdurmak için!

Gün doğarken ya da batarken
Beni hapsetti
Bir kum saatinin içinde

Zaman
Beni avuçlarında
Yeni yarışlarından sıkıldım
Ama mecburum!

[Hook]
Ayakta kalmaya,bazen
Her şeye ragmen zaten
Hayatta kalmaya yeminliyim
Bu yüzden

Beni durduramaz zorlu yokuşlar
Sinsi bakışlar
Soğuk bu kışlar ya da yağmurlar
Çünkü; ben buyum
[Scratch]

[Verse 2: Şiirbaz]
Beş yılda bir kömür ve makarnanız; durdurmuyor akan kanı
Ben zamana çocuklugumu verdim o bana sakalları
Sistem; her gün palavrasını pazarladı
Sen her çeliştiginde; inandıgın masallarını azarladın

Hayatın bir savaştı ve her savaş gibi
Bu kez de silah tüccarlarından başka hiç kimse kazanmadı
Öldürdün gerçekleri haykıran tüm yazarları
Böylece; aynandaki köleye saygın azalmadı

Bu pis yarını sen yarattın,susturarak vicdanının isyanını
Geriye dönme imkanımız; sıfır
Bu kısır döngü ısırdıkça; daha tutsak hissedicen
Nedeni; kendi yarattıgın sınır veya sınıf

Yalnızken; ayakta kalman tek gereken
Ve yaşamak kimse için kin ve nefret beslemeden
Devam etmek; pes demeden,zihnimdeki sesler hemen
Hatırlatır, kalkmam istemem ama mecburum

[Hook]

[Verse 2: Şiirbaz]
Geçirdim tam yirmi bir Ekim ayı
Gördüklerim gözlerimden çekip aldı retinayı
Ölüme yaklaştıran her nefes; bireysel kıyametine geri sayım
İnsanlık ölmedi sadece yeri kayıp
Dürüst ol,hayatında pürüz çok
Haftalardır suratında samimi bi' gülüş yok
''Sonsuza dek seninleyim'' diyenlerden ortalarda bir iz yok
Aşk; sadece hormonal bi' ilüzyon