Ağaçkakan
Palto ve Kozmos
[Bölüm 1]
Birden bire görünen hayaletin içini kemikle dolduralım arz ederim
Ben sinirimi korkma diye bu sakin sesin arkasına gizledim
Piramitlere tepe açısından düşer harikalar, yanılmadın
Pazar payım azalmalı

Çünkü kafamı kaldırıp da bağırmadım ben
Aptalı muhatap almam
Kinaye kandıran kumarbaz
Yazılana göre reçeteli paranoyana süper egon baskın

Ben inanmam; metalarına, tabularına, aslen ahkam karavanına
Geleceksen topyekûn olsun nemelazım, belki de gitmez hoşuma
Denklem bilinemeyen cinsten, günahlarımın altına denden
İnsanlar biçim arayan hayvanlar tabiatın endişesinden

Çok alakası var gibi davranır akıbetin alelade travması
Beni bulduğu yere değil, eskiden olduğum yere geri bırakmalıydı
Yalnızca bir arabada gece üçe beş kala çalınan teybin
Kaseti bellidir, bandı bellidir
Parmak izlerim ele verdi, beni de

[Bölüm 2]
Yıkılın üzerine maksadı ne olursa bugün
Hava çok soğuk, ciğere dolan küfrün rengini ben karşılarım
Onun gözünü kamaştır gördüğü körün
Seni anımsayan filleri sen unutma
Sen unutma bari
Helezon metafora göre burada yanmalı
Veda sarktı, tutuşur mu kandil?
Cevap delil, mesafesi mühim değil, tahmin edilebilir

Akabinde tedavi çözümleri seruma farazi cesetleri katlede de bilir
Her şey mümkün
Bu kadar insan yaşarken her şey mümkün
Bir çift dürbün en azından biri ışıklarımı söndürsün

Peşi sıra büyüyen karanlık
Kabuk tuttu, yaramdan sarktı
Elimi cebime götürüp içilesi zıvanadan atardamara kan tıkardım
Kasten, sehven bana uzayda başıbozuk bir gezegen kirala kozmos

Bir darağacından bir de karartımdan iki binler
Dökülür takvime milenyum akabinde
Mıymıntı terazinin üzerinde
Görünen o ki, sürüden ayrılmanın vakti gelmekte