Genius Türkçe Çeviri
Mahmood - Soldi (Türkçe Çeviri)
[Bölüm 1]
Kenar mahalleler oldukça sıcaktır
Anne, merak etme, eve gidiyorum
Bir yalancı tarafından hayal kırıklığına uğrayacaksın
Bu sana aşk gibi geldi ama başka bir şeydi
O Ramazan sırasında şampanya içer
Televizyonda Jackie Chan'i yayınlıyorlar
Nargilesini içiyor, nasıl olduğumu soruyor

[Ön Nakarat]
Bana "Nasıl olduğumu" soruyor, "Nasıl olduğumu", "Nasıl olduğumu"
Nasıl gittiğini zaten biliyorsun, nasıl gittiğini, nasıl gittiğini
Yarın beni kandırıp kandıramayacağını anlamaya çalışırken daha hızlı düşünüyorum
Bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak için zamanım yok çünkü senin ne olduğunu ancak şimdi öğrendim
Hayatta olmak çok zor
Gururunu kaybettiğinde
Evi aniden terk ediyorsun
Sen, söyle bana

[Nakarat]
Sadece parayı düşündün, parayı
Sanki hiç param varmış gibi, param
Beni özleyip özlemediğini söyle ya da umurunda olmadığını, olmadığını
Bana "Nasıl olduğumu" sorardın, "Nasıl olduğumu", "Nasıl olduğumu"
Şimdiyse işlerin nasıl gittiğini, işlerin nasıl gittiğini, işlerin nasıl gittiğini
[Bölüm 2]
Söylemen gerekeni henüz söylemedin
İhanet göğsüne sıkılmış bir kurşundur
Tüm merhametini kendine sakla
Evde yatmaya devam ediyorsun ama onun bildiğini biliyorsun
Koltukta, bana soracak

[Ön Nakarat]
"Nasılsın?" diye soruyorsun, "Nasılsın?", "Nasılsın?"
İşlerin nasıl gittiğini zaten biliyorsun, nasıl gittiğini, nasıl gittiğini
Yarın beni kandırıp kandıramayacağını anlamaya çalışırken daha hızlı düşünüyorum
Bazı şeyleri açıklığa kavuşturacak vaktim yok çünkü senin ne olduğunu ancak şimdi öğrendim
Hayatta olmak çok zor
Gururunu kaybettiğinde
Bir anda anladım
Sen, benden

[Nakarat]
Sadece para istedin, para
Sanki hiç param varmış gibi, param
Önceden benimle geç saatlere kadar konuşurdun, geç saatlere
Bana "Nasıl olduğumu" sorardın, "Nasıl olduğumu", "Nasıl olduğumu"
Şimdiyse işlerin nasıl gittiğini, işlerin nasıl gittiğini, işlerin nasıl gittiğini

[Köprü]
"Oğlum, oğlum, canım, buraya gel"
Oynarken bana söylerdin, gururlu görünürdün
"Oğlum, oğlum, canım", gerçek gibiydi
Dileğin, işleri eski haline getirmek
[Ön Nakarat]
Ben – senden – hiç para istemedim
Hayatta olmak çok zor
Gururunu kaybettiğinde
Evi birdenbire terk ediyorsun
Sen, söyle bana

[Nakarat]
Sadece para mı istedin, para
Sanki hiç param varmış gibi, param
Kimsenin haberi olmadan şehri terk ediyorsun
Dün buradaydın, şimdi neredesin, baba?
Bana "Nasıl olduğumu" sorardın, "Nasıl olduğumu", "Nasıl olduğumu"
Şimdiyse işlerin nasıl gittiğini, işlerin nasıl gittiğini, işlerin nasıl gittiğini