Neşet Ertaş
Konuşma
Doğduğum il Kırşehir
Orta Anadolu bölgesinde bulunmuş; yağışlara az, bağlık bahçelik ve daha ziyade koyun yetiştirmeye ve buğday ekimine elverişli bir araziye sahiptir. Şehrin kimler tarafından kurulduğu kesin olarak belli değildir. Çevrede yapılan kazılarda pek çok “Hitit” eserleri bulunmuştur. Bizanslılar zamanında belli başlı kasabalardan biriydi, 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçuklular tarafından zapt edilmiştir. Selçuk devletinin yıkılmasıyla, Danişment [?] hakimiyeti altına giren bu bölge bir ara Eretna Beyliği'nin idaresi altında kalmıştır. 15. yüzyıl'da Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kırşehir, başta Âşık Paşa olmak üzerе birçok önemli ve değеrli kimseler yetiştirmiştir. Bu yüzden de o tarihte Anadolu'nun En büyük bilim ve kültür merkezlerinden biri olmuştur. İlimde ki tarihi eserleri şöyle sıralayabilirim:
Cacabey Camii ve Rasathanesi, Alaaddin Camii, Âşık Paşa Türbeleri, Muhterem Hatun Türbesi, Melikgazi Türbesi, Lale Camii, (ve) Ahi Evran Türbesi, Şeyh Süleymen Türkmani Türbesi, Şeyh Süleymen Türkmani Türbesi, Şair Ahmet Gülşehri Mezarı vardır

Gezilecek yerlere gelince: Karakurt Kaplıcaları şehrin on altı kilometre batısındadır. Suyu romatizma hastalığına iyi gelmektedir. Hirfanlı Barajı Kırşehir'e altmış kilometre uzaklıktadır. Barajda çok miktarda yayın ve sazan balığı bulunmaktadır. Yerli ve yabancı turistlerin pek çok ilgisini çekmektedir. Terma Kaplıcaları şehrin içindedir. Kadın hastalıkları, devran bozuklukları, cilt hastalıkları, romatizma, siyatik, egzama gibi hastalıkları için şifalıdır. Ayrıca kaman kazasına on iki kilometre yakınlıkta Savcılıbüyükoba'da özel yapılmış plajlar vardır. Kırşehir'imizi yeteri kadar anlatmaya çalıştım. Kırşehir'imizi anlatan ve çok sevdiğimiz bir Kırşehir türküsü söylemek istiyorum sizlere sevgili dinleyiciler:
Biter Kırşehir'in gülleri biter
Çırpınıp dalında bülbüller öter
Gözelleri çoktur, kendine yeter
Gözellerin kaşı keman görünür