Saian
Girdap
["Girdap" ft. K’'st için şarkı sözleri]

[Giriş: Sayedar]
Ah

[Verse 1: Sayedar]
Sevgi çoktan öldü, kaldı yeraltında saygısı (Aha)
Mahşerin dört atlısı, yok hiçbi' konuda kaygısı (Aha)
Yarattığımız fay kiminin karakterinin aynası (Ah)
Duyduklarım bi' şeylerin benzerinin aynısı (Aynen öyle)
Safa yatma paşa, biziz hâlâ koşan
Prangalar gitti boşa (Hah)
Bu eşşekler anlasın diye ellerim hep hoşaf
Bana beton yetmez, hoca: Saye' Benjamin Toshack (Huh)
Kalemler direndi, ondan kelamlar bu denli zorlar
Densizin vebalinin son hâlini, bu atış talimi (Paov)
Ateşten gömleklere talip kafiyeler tutar zinde hâlâ sönmemiş kor hâlimi (Aha)
Sözlerimin tahribi çok, başka bi' yolu yok (Yok)
Bunu duyanlar saçını başını trikotillomani gibi yoluyo' (Ah)
Eskilerden nefrеt etme n'olur, hepsi darılır
Artı burada battlе denen bok da MC'lere yapılır (Paov, paov)
İşi bilene koca dağlar ufacık bi' tepe (Tepe)
Özgür ruhlar aynı derece bağlanmıştır bizim rap'e (Yeah)
Kapkaranlık gecede kurt sanılan herkes teke
Tek kalkmıştım masamızdan; her yanım kan, üstüm leke (Ah)
[Nakarat: K’'st]
Tepinir yeniden kopuk sorulara tırmanırken ayıkan bi' damardaki komutan
Kapatır geriden girdap gecelerde kaybolurken batıran bi' çakıdaki heyelan
Sapıtır veriler, dumur sezilerle savrulurken kapıdaki şişelere dolaca'n
"Avutur" dediler, fazla kulak asma; bitmediyse kımıldatır içindeki heyecan

[Verse 2: Çağrı Sinci]
Neler neler derim de, siktir et
Bi' tek bilekli seyyahım ben, emniyetsiz hep rotam
Çenem kilitli, bak, birikti uzak seyahatler transandantal
Tel Ç ve S; "8-8" dinle, standarttan sap, ah
Ne anlat'ca'n? Muhattabın neandertal
Ömrü yalan beyanlarla çevrelenmiş her anlamda
Bela seçip belalardan uçmayı sen anlarsın
Söyle, nasıl devam eder süzülmek semalarda?
Kelimelerimin içine dal ve kaybol arada sırada
Sonra bi' daha çal ve yine bi' dene bakalım, ayıkacak mısın?
Semtinin duvarlarında cümlelerime denk gelince
Veya bi' pankartta sanki adımı anm'ı'cak mısın?
Beni bilen bilir, kalemlerim dikenlidir
Ve adımı silebilen siler, ben öyle birini görmedim henüz
Sanki görm'i'ce'm de hiç
Ç-Çağrı Sinci mikrofonda muhtemelen, ölm'i'ce'm ben hiç (Ah)

[Nakarat: K’'st]
Tepinir yeniden kopuk sorulara tırmanırken ayıkan bi' damardaki komutan
Kapatır geriden girdap gecelerde kaybolurken batıran bi' çakıdaki heyelan
Sapıtır veriler, dumur sezilerle savrulurken kapıdaki şişelere dolaca'n
"Avutur" dediler, fazla kulak asma; bitmediyse kımıldatır içindeki heyecan
[Köprü: Saian]
Yeah

[Verse 3: Saian]
Yeah, mikrofonda "The Don"
Serengeti Savanası'nda tıpkı bi' piton
Ah, "Sans Soleil", Sakulta goat
Yaş kırk oldu; hâlâ bol kot, hâlâ sarı bot (Ah)
Boombap'ten batarya, tüm planlar yatar ya
Sen boş yere atar yap, ya Silistre ya vatan ya
Otonom bayraklar ve Sayedar eder concorde (Concorde)
Kalbim üstündeki hüzme, rap de artık bombok (Bombok, yeah)
Otonom her sabah boyar yüzünü
Ve dört çarpı dört ritim üstünde deler gözünü (Ahahah, yeah)
Ey benim alnımda kan var, seninkinde X-Ray (Yeah)
OP intikam tugayı, yeraltında Max Payne (Ahahah)
Ex bitti, next, yo; ders bitti, text yok
Backstreet Boys değil, Public Enemy; ses yok (Ses yok)
Bezirgân'ın elinde bi' liste: "Tekin değil Otonom"
Uygunsuz adım, ismimiz poliste (Yeah)

[Verse 4: K’'st]
Sabırsız sözler çekilir zamanın direncine
Şair arkadaşlar var bizim, takar pirincine
İstikrar: ilmeklerinde güz kararı cesaret
Sığınsız nefes tutup dalıp giden kıvancına
Daha yaşanırken anıya dönüşeceğini bilirsin
Zaman minderinden bi' trambolin gerilsin
Uçarı zevkleri olan koçero kusmasa da
Zıplayarak üstünden bi' gökyüzünü belirtsin
Bulut bulut parçalanmış mavilerin dizimi
Parçaları birleştiren yanı sağnak resimi
Her şeye "Tamam" diyen bi' mavi yaka sendromu
Acil çatal anahtarlı yıldız doğar, aç drone'u
Mezarlık ikliminde nazarlık takan takıcı
Mahalle yanarken tarar saçı, olur yapıcı
Falda seni bile gösterir konuşup akıcı
Eğitilmeyen sinir olur, çocuk döven bakıcı
Sürüp giden çirkinliğin eser yozluk karmaşası
Düzelmeyen şeyler moralinin basık ablukası
Elbet bir gün gezer aramızda dürüstlüğün şerefi
Dikilir inadına sevmediğinin antikası
[Nakarat: K’'st]
Tepinir yeniden kopuk sorulara tırmanırken ayıkan bi' damardaki komutan
Kapatır geriden girdap gecelerde kaybolurken batıran bi' çakıdaki heyelan
Sapıtır veriler, dumur sezilerle savrulurken kapıdaki şişelere dolaca'n
"Avutur" dediler, fazla kulak asma; bitmediyse kımıldatır içindeki heyecan