Saian
Al Sevgilim Anne Ol Bununla
["Al Sevgilim Anne Ol Bununla" için şarkı sözleri]

[Verse 1]
Omzuma yaslan, sol tarafına düşsün en gerçek memleket
Sana benden yadigâr kalsın, akrep bi' de yelkovan hepten
Geçsin gitsin, zamanı boş ver; sen o suspus kentime sığdın
Tedbil-i mekânda ben sabitim, cebimde narin boyunlu kadın
Katran gibi demlenmiş bir çay gibi karşılıklı içmek seni
Her güne çıplak etinle başlama telaşı, kokunla sersem tenim
Boynunda vebal, koynumda yeşil yekpare elbisen ve sen
Yorganın altına saklanmış, yine sen bana sek gözyaşınla seslen
Teninde durgun, hüzünlü, çıplak otorite gibi kıskanç kumral tan
Bir gece üç gibi birbirimizi kaybetmiştik hatta aynı bankta
Beşiktaş ağladı, ev yolumuzu gözledi, sana ben söz vermiştim
Sözümde durmadım, üzdüm seni; sen bana bakma lanet herif
Hâlâ sen ekmek fırınındaki on beş yaşında kırılgan kız
Kuyrukta bekler gelip, adın sanın benim canım o kız
Kirpiklerinde anlam yüklenmiş sırça bi' sicim
"Sen" demek o sahafta göz ucuyla dinlendiğim huzur

[Nakarat]
Bizim gri rengi dudaklarımız olurdu, ağlardık
Yola çıkardım; anneler doğardı, semalar parlardı
Sen bi' türlü tebessüm etmezdin, anlardım
Sen bir gülsen, gülmedin ki, ben keyfimden ağlardım
Akdeniz kadar büyürdü fevkalade gözlerin ve
Boynundan yekpare dirhem dirhem elbisenle
Bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
Bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
[Verse 2]
Üfle şu kandile, bitiversin gündüz; korkma, elimi tut
Yüzüne yüzümü sürtüp başımı dizine gömsem geri dönüp
Sürgüne icabet etmek nimet, senden gelsin gelecekse
Kağıtta harfler ıslak, havari morfin aşkın, göğsün çiçek
Bir gün geldi ve göğü bi' başka sevdi kara kurak topraklar
Tam o gündü, ecnebi bi' kentte devrildi binalar
Önümden modern çağın nesnesiyle geçtin gittin
Gerinde sana bi' parça beni bıraktı, eylül bitti
Her siyah beyaz fotoğraf şeffaf bi' pencere
Sol elin var hep yüzümde, bana bi' bukle külfet
Her siyah beyaz fotoğraf yeşil şeffaf bi' pencere
Sol elin var hep yüzümde, bana bi' bukle küfret

[Nakarat]
Bizim gri rengi dudaklarımız olurdu, ağlardık
Yola çıkardım; anneler doğardı, semalar parlardı
Sen bi' türlü tebessüm etmezdin, anlardım
Sen bir gülsen, gülmedin ki, ben keyfimden ağlardım
Akdeniz kadar büyürdü fevkalade gözlerin ve
Boynundan yekpare dirhem dirhem elbisenle
Bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
Bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde (Ah)

[Çıkış]
Bittiğin bulvarda yağmur diner, gözlerin başlardı
Bittiğin' gören her damla senden bir parçaydı (Bir parçaydı)
Bittiğin gün elimden tutmuştun, kalsaydın (Kalsaydın, kalsaydın)
Bittiğin gün öldün; sen doğurdun, deniz çıldırdı