Saian
Kağıt Bir Gemi ve Süreya’dan Bir Dize
["Kağıt Bir Gemi ve Süreya'dan Bir Dize" için şarkı sözleri]

[Verse 1]
Yok ya (Yok ya), hah, gel de şarkı söyle
Bildiğin tek şiir kalsın aklında, hem de her öğlen
Serteldin çünkü artık her şarkı sıyrılır etinden
Ya da saçlarının sesini bizzat taklit ettiğimden
Soğuk, boynundaki bi' leke gibi sesin boğuk
Uzaktaki kız çocuklarından farksız, duan donuk
Ölüler için söylenen her şarkı son, yeter şartı
Gemiler indi kasıklarına, gemiler bir gri martı
Gülen ağzından, sönen cigaradan, duraktan
Bi' sinemanın en ön koltuğundan, dudaktan
Düz taranmış yalnızlığından ve kokundan
Bir kriz gibi geçerdim, neden bilmem, soluğundan

[Köprü]
Eli kimin kasımpatı gece ve de güne
Güle bakıp utan, hadi beni tutup öp, hey
Benim çatı katım tıpatıp bi' katı patoloji
Sana kapılıp adını Batı'da bırakıp atan, ey (Ey)

[Verse 2]
Susardık, ha, yıldızları sayıp susardık
Ne kadar dargınsak biz o kadar güzeldik
Ben Nazım'dan anlatırdım ya da Süreya'dan
İçine ağlardın, ben kalkardım mavi bi' rüyadan
Demesin, aynalar aynalıktan çekilsin veya
Karnının içindeki eski kırık çekmeceler veya
Bir şarkı yağmur gibi doldurabildi bir semti
Bir semti tam on dört yerinden bir adam terk etti
Gözlerinde bir kumsal biriktirdiğinden bu yana
Eksik onca kenti tamamladığından beri yani
Birkaç öpüşünle binlerce düşü açıklarken hani
Ölüm kendini astı, hiç silah sesi duymadım ben
Çığlık bazen en gösterişli, susmak bi' bakıma
Susması bazen bir sessiz çığlık bi' kadının
Uzaklara öyle bi' bakışın vardı kafeteryada
Keşke, keşke yalnız bunun için sevseydim seni
[Çıkış]
Şimdi bi' sorum var: Dirilerin üzerleri toprakla örtülür mü?
Ya da siz hiçbir okyanusu dudaklarından öptünüz mü?