Yeis Sensura
Susamam
["Susamam" ft. Fuat, Ados, Hayki, Server Uraz, Beta Berk Bayındır, Tahribad-ı İsyan, Sokrat St, Ozbi, Deniz Tekin, Sehabe, Yeis Sensura, Aspova, Defkhan, Aga B, Mirac, Mert Şenel & Kamufle için şarkı sözleri]

[Verse 1: Fuat]
Cengiz Han zamanı akan nehirde elini yıkamanın bedeli ölümdü
Göç edip çürüdük, çöp kusarak üç denize sıçan bir hâle büründük
Egzoz gazı soluyan, sağı solu belli olmayan mangala gitti maganda
Orman yanar, tabiatın gözleri kan ağlar; kibir yaptı tavan
Fabrika bacası basar, atom reaktörü çöpü hasar
Electrosmog ile her an atakta
İnsan en büyük parazit, gezegene bak lan!
Hayvan kadar olamadı beşer
Ortama uyamadı revize eden
Faturasını gelecek nesil öder
Kıyamet şur'da, mal gibi izle! (Mal gibi izle!)

[Verse 2: Ados]
Abi, yapma! Atma şu izmaritini denize, geri alamazsın
Gün gelir o pisliğini attığın denize hasret kalırsın, bakamazsın
Kurak Afrika görüntüleri uzak değil
Çocuğun büyüdüğü yer sulak değil
Çünkü yok ettik gölleri, nehirleri, ırmakları; hepsini
Nasıl acımadık inanamıyorum, elimizde varken hiç değerini bilmedik
Plastikle dolmuş mideleri hayvanların, buna hiç mi üzülmedin?
Net'te paylaşmaksa yetmez; bi' şeyler yapmalı, suyu kirletmeyin
Su gibi aziz olsun ülkem, onun can damarlarına bu zehri vermeyin
[Nakarat: Şanışer]
Gel! (Ya)
Gün olur hapsolur bu suçlu cümleler (Ya)
Yenilir, hiç olurum; fark etmezler
Susmam, susamam! (Susamam)
Korkma, yanıma gel! (Ya)
Gün olur hapsolur bu suçlu cümleler (Ya)
Yenilir, hiç olurum; fark etmezler
Susmam, susamam! (Susamam)

[Verse 3: Şanışer]
Ben bi' Beyaz Türküm
Yasalarım Anglosakson ama kafam Orta Doğulu
Apolitik büyüdüm, hiç oy vermedim
Kafamı tatile, gezmeye, borca yordum
Adalet öldü; ucu bana dokunana dek sustum ve ortak oldum
Şimdi tweet atmaya bile çekiniyorum
Kendi ülkemin polisinden korkar oldum
Üzgünüm ama senin eserin ülkedeki umutsuz nesil
Senin eserin bu mutsuz kesim ve bu kurşun sesi
Sebebi nedir bilmeden hapiste çürüyen o suçsuz sefil
Senin, senin eserin, senin eserin bu korkunç resim, bu yorgun sesim
Fakirin vergisiyle yatını katına katan asalak, haşere, geri, yolsuz vekil Senin, senin eserin
Sen hiç yıkanmadın ölümle, bi' kez bile tıkanmadın
Elinde üçüncü dalga karton bardak kahve
Tek derdin o özenti start-up'ın
Şimdi kapını kollaması gereken adalet gelir acımaz; vurur, kırar kapını
Çünkü çocuk öldü; vuran memurdu diye "Haklıdır" dedin
Sesini çıkarmadın, yani suçlusun
Çünkü iki gün üzülüp sonra gözündeki nehri kuruttun
Tuğçe ve Büşra'nın katilini serbest bırakan hakimin adı neydi unuttun
Şimdi başına bi' şey gelse şehrin hukuk mu?
Bi' gece haksızca alsalar içeri seni, bunu haber yapı'cak gazeteci bile bulamazsın, hepsi tutuklu
[Köprü: Şanışer]
Salınan katillerin aldığı canlar (Geri gelmi'cekler)
Haksız yere hapiste geçen yıllar (Geri gelmi'cekler)
Sen sustun, ses etmediğinden bindiler tepene
Haklarını elinden aldılar ve güzellikle geri vermi'cekler (Geri vermi'cekler, geri vermi'cekler)

[Verse 4: Hayki]
Adalet sözde mülkün temeli; tıkamış kulağını, duymaz ne dediğini
Âdeti, töresi, geleneği; söyle, giden kötüydü de gelen iyi mi? (Ha?)
Bu medeni mi? Biz yiyemiyo'ken senin kürkünün bile yemediğini (Hey, wuh)
Sizin polisiniz silahını çekip güpegündüz ortalıkta vuramaz dilediğini (Brr)
Medya, basın, hukuk, asker; hepsi sizin için çalışırken aslen
Güneş bile üzerine doğuyo' bu çocukların, işe gidip geliyo'lar canlarına kasten (Hey!)
Silahınız kin, bu çektiğimiz bizim günahımız değil (Değil)
Planınız iyi, ben bilmem bunun inananı kim?
Ama bilirim, gel! (Gel!) Silahımız dil (Silahımız dil, brr)

[Verse 5: Server Uraz]
(Bu Server Uraz)
Ben sesiyim kayıp neslin, sansürü olamam ayıp resmin
Ekibimi bu mezardan çıkarabilmek için hep gözlerim açık, uyanık, ayık gezdim
Sopa, bıçak ne yazar ki? Zayıf hepsi, öncelikle olmalı akıl keskin
Sabır beynimi yiyip bitirirken yağmur gibi yağanları yakıp geçtim
Müzik yapmak dışında bi' bok yemedim
Polis tutukladı bi' şeyleri problem edip
Yine duruşmadayım, sen konsere git
(Ben) Aynı takım elbisemle on senedir
Biri dönüp desin bana: "Çaban boş yere değil"
O gün kalbimi, ruhumu komple vereyim
Ama yargı gelip alıyor bedeli
Yaşıyorum cehennemi, yanıyor bedenim
[Verse 6: Beta]
Merhaba Türkiye (3B), bende var hüviyet (T.C. H.)
Yaşamaya çalışıyoruz hasbelkader gitmeden katakulliye (Ya, hey, ha, wuh)
Ekrana süs diye çıkan şarlatan hep fanatik biri (Dırdır, dırdır)
Fesatlık, kötü niyet salgın gibi; eder daha manipüle
Bu bi' temsil ya da piyes (Ha), bu uçaksa bu türbülans! (Ha)
Komşumuzdu Suriye, şimdi bu gemideki vatandaş mı? (Yurttaş mı?)
Huzurda değil ölü bile, topraktakilerin ahı var
Sadece gaz'teydi "Hürriyet", sen olabildiğince özgür ol, yo!

[Verse 7: Asil Slang & Zen-G]
Hepimizi bi' lokmada yutuveriyo'
Pis boğazlı İstanbul
En iyi zamanları törpülüyo'
Çözülemeyen, gizemli esrar bu
Taşı, toprağı altın (Altın)
Eli verdim, kolu kaptı (Saldır)
Ulaşım, eğitim, yargı (Yardım)
Şeytan zehrini saldı (Saldı, yeah)
Paranız olmalı ya da birileriyle aranız olmalı (Wuh!)
Kodamanlarda numaranız olmalı
Aksaray'da bir adamınız olmalı
Bizim yatımız, katımız bi' de yalımız olmadı
Kumbaramız dolmadı da, bununla doğmadım (Brr)
Ki metropolde biraz amacın olmalı
Yapıcı olmadın, yakı'ca'n ormanı! (Ha!)
Beton ormanda hayvan olman normal (—mal)
Tutsak göz altların yine morlar (—lar)
Yönetenler, çağ dışı dinozorlar (—lar)
Bu ormanda herkese göre rol var
Yeah, sustukça sıra sana gelecek
Aydın beyinleri bekliyor karanlık gelecek

[Verse 8: Sokrat St]
Mezun olu'ca'm; cash para, diploma ver bana, para yoksa ter dökmeliyim
Eğitimde fırsat eşitliğini fırsata çeviren bi' üniversiteliyim
Ben mezun oldum, yarattığınız sistem yüzünden bi' serseriyim
Ben mezun oldum; ya kasiyer oli'yi'm ya da sinemada sana yer göstereyim
Sokak başı üniversite ama köy okulları çok terste
Başa gelenin ideolojisi neyse o anlatılır her derste
Zengin, fakir ayrı; torpile ya da parasına göre kay'rır
Eğitim endüstridir, inşaattan rant sağlamakla aynı
Kiminin kitap alacak bi' parası yok
Öğretmen atanacak ama arası yok
Milletvekili bi' tanıdık mı, vov!
Beni anlaman da bu mantıkla zor
Bari bi' köy okulunun yardımına koş
Her tarafı kaos, sen de biraz boğuş
Bu gece uyudu zorla çocuk; okula gidecek, yol yap!

[Verse 9: Ozbi]
Neden bu gök, bu yıldızlar, bu galaksiler, gezegenler?
Neden, neyden bu evren, neyden bu dünya?
Neden ben, neden sen, neden biz? Sorgula!
Hele bi' sor lan bi': "Neden ben varım?" (Ah)
Nereden geldim ve neden bi' insanım? (Ah)
Nasıl oldum, nasıl olduk, nası' oluyo'?
Nası' anlam kattık, nası' doluyo' bu kafa?
Neye tapınıyo' hayat, kimi kayırıyo' hasat, ne doyuruyo' hesap?
Anlasak, anlatıp her şeyi kavrasak da lan, anlamak mı yasak?
Olabilir ama sadece bi' yanıtı yok
Bi' sürü cevap var; koş, git yanıt ara
Peşine düş, mutlaka kanıt ara
Ruhunu demle, hep yakıt ara lan!
Kalbini tut ve de buna tanık ara
Hadi nefesini gör ve de git sanat ara
Sorgula, sorgula atomları, ışık hızını düşün ve de git kanat ara
Sonra uç, uçabildiğin kadar (Uç), uçabildiğin kadar uç
Uçabildiğin kadar uç (Uç), bırak kendini!

[Köprü: Deniz Tekin]
Elma attım, yuvarlandı o-oy!

[Verse 10: Deniz Tekin]
Ben bilmem, hiç kendimi korumak zorunda kalmadım
Bilmem, ben bi' çocuğu düşünmek zorunda olmadım
Hiç evlendirilmedim, evde dayak görmedim
Kendi evimde kendi odama zorla hapsedilmedim
Sözlerinizi kusmadım, yurdumdan edilmedim
Nefretinizle yanmadım, yakılarak can vermedim
Hiç kardeşim olmadı, hiç abimden korkmadım
Okuldan alınmadım, ben hiç öldürülmedim (Öldürülmedim)

[Verse 11: Yeis Sensura & Sehabe]
(Ya, ya, ya) Kadına el kalkmaz ulan, beyinsiz!
Erkeksin ama insan değilsin
Aslında o en iyiye layık, kadına şiddete hayır!
Ülkede erkek neden en üstte minibüste, evde ya da metrobüste?
Taciz şiddeti hiç bitmiyo', kınamakla falan iş bitmiyo'
Uh, ah, adam olamadınız
Bu kalıbının adamı mı para babalarınız?
Beşiktaş'ta beş tokat, leş hareketler
Cebi dolu, ciğerin beş para etmez (Ah)
Yaşadığın kafa ne? İnsan mısın?
Hepimiz utandık ulan! İnsan mısın?
İnsan mısın? Bu hâle nasıl gelir insan, nasıl?

[Verse 12: Aspova]
Dünya, dönsün başım gibi aklımı kaybederek
Rüya nefesim, iç sesim, düşerim derinlere
Dünya, dönsün başım gibi aklımı kaybederek
Rüya nefesim, iç sesim, düşerim derinlere

[Verse 13: Defkhan]
Kaptı kafamı, çarptı duvara
Beni koruması gereken tenime bastı cigara
Kaldırdı geri, bütün delilleri kattı dumana
Yattım falaka motherfucker, bu mu yargı burada? (Hey, hey)
Hangi kurala denk? Denk cenk için hazırım, karışır her yer
Öğretilen bu işte şiddeti sevmek ve ipleri germek
Bak, Almanya buz gibi moruk, bana sor, sana diy'im (Diy'im)
Gençlerin çoğunda amfetamin, tilidin ya da weed
Kokain ya da speed, crack; sana göre güzel ama bana göre değil
Bana göre değil! (Bana göre değil!)
Kafana göre yürü, bas mayına, geber!
Ederi kaç, kaç, kaç paraya bedel?
Yeter artık, dönme teker gibi; dost ol, yeter
Bana geliyo'san dosdoğru gel

[Verse 14: Şanışer]
Bi' kap su ver, çok mu zor? Vicdanlı ol be lanet!
Anlamak istemiyo'sun ama bütün bu canlar sana, bana emanet
Lan bi' düşün: Soğukta, kışta dışar'da tek başına yaşıyo'sun
Dilini anlayan kimse yok, hep tehlike, hep felaket, hep afet
Kazanamazlar, ya yaraya rastlarlar
Ademe bi' türlü yaranamazlar
Vicdana bakar, paraya bakmaz
Toplayıp ormana atmak çözüm değil
Bunlar kurt değil; ormanda kendi başlarına yaşayamazlar
Onları sen savun; onlar kendi haklarını arayamazlar
Barınaklar dolu, memleket acı, seması kara
Sokak hayvanlarına tecavüz etmenin, işkence etmenin cezası para
Büyük ahlaksızlıklar için büyük aptallar lazımdır
Bütün insanlar suçlu değildir ama bütün hayvanlar masumdur

[Nakarat: Şanışer]
Gel! (Ya)
Gün olur hapsolur bu suçlu cümleler (Ya)
Yenilir, hiç olurum; fark etmezler
Susmam, susamam! (Susamam)
Korkma, yanıma gel! (Ya)
Gün olur hapsolur bu suçlu cümleler (Ya)
Yenilir, hiç olurum; fark etmezler
Susmam, susamam! (Susamam)

[Verse 15: Sokrat St]
Gitme! (Gitme, gitme, gitme!)
Daha çok şeyi değiştirebiliriz bu hayatta, inat etme
Hepimiz pes ettik vaktiyle, şimdi sık yumruğunu!
Sustur şu suskunluğunu
Unutma kafan atınca nasıl da dimdik durduğunu (Ha, ha!)
İçin, dışın nefret; gel! (Nefret, gel!)
Hiçbir şeyi yaşamak kadar sevme
Sana bi' dünya yaratamam da elini tutarım elbette
Varsın herkes terk etsin seni, sen dünyayı terk etme
Seni yargılamıyorum
Acını tam olarak anlamam mümkün değil, biliyorum
Kaldıramadığım yükleri bırakıp kendi yolumdan gidiyorum ben
Sen de aynaya bak lütfen
"Seni seviyorum" de ("Seni seviyorum" de, "Seni seviyorum" de)

[Verse 16: Aga B]
Ey! Faşizm ne mi?
En amiyane deyimiyle faka bas'ca'z beynelmilel el birliğiyle
Tek bildiğiniz siz ve de pek çok kazanın asıl sebebi aşırı hırs
Bu hırs bi' ebedi his, evde eşine kız, sokakta kriz; fıs!
Tokatla köpeği cinsse değil de mix'se tabii, akılsız!
Ey! Kendinden çalan hırsız, polisten tırs, ey!
Ol ister sistem hiç, çiğ, sığ birey
Bi' neyin ne olduğunu, bi' de bizi bil
Biz façası pis de eli temiz bi' nesiliz
Bu işin selesi siz de; tekeri, gidonu biz, ey!
E bi' tabii biz de biz gibi bi' nesilin peşindeyiz, ey, bu tek emelimiz
Saygı tohum, ey, torun, ayna, ol
Kaygı bol da yol, ey, tam da bu; ya boğul ya doğ
Tonla yanlışa gırla doğru; olsun torun, saygı tohum

[Verse 17: Mirac]
Yüzüne bakamam, yüzüm düşer o yerlere (Yerlere)
Ayakları çıplakken gözleri dalar düşlere (Düşlere)
Başı önünde ama beden çıkıyo' sefere (Sefere)
Yok mecal dizinde; bak, her bi' günü sürgüne (Sürgüne)
Kaçamıyo', kovalıyo' zalimler; ele güne, ele bakıyo' o gözler
Kodamanın parasını ateşe ver
Ve de ko'duğumun egosunu bi' yere ser
Sokağa bakanın adını değil; yoksulumun, yetimimin adını ver
Zabıtaları seyyara değil, gökdelenlere gönder

[Verse 18: Mert Şenel]
Fırtınadan kopup giden dalların bi' tanesiyim (Bi' tanesiyim)
Fazla yol almış ve yıpranmış
İçimde neler dönüp durur anlatsam tarifi yok (Tarifi yok)
Bazen evsiz bi' çocuğun hikâyesiyim
Fırtınadan kopup giden dalların bi' tanesiyim (Bi' tanesiyim)
Fazla yol almış ve yıpranmış
İçimde neler dönüp durur anlatsam tarifi yok (Tarifi yok)
Bazen evsiz bi' çocuğun hikâyesiyim

[Verse 19: Kamufle]
(Ah) Can pazarı, otobanlar can pazarı
Üç yüz altmış beş günün riskli; bitmiyo' gamsız magandası
Öde kan parası
Bi' kaza bayrama matem düşürür, yürek dağlar, acılar cabası
Bi' Selâ çınlar kulaklarında, hiç dinmez yarası
Trafik terörüne eşlik eder alkol, şiddet, hız tutkusu
Yirmi beş yaşında yüz binlik arabaya binen gençlerin yok korkusu
Önce emniyet, sonra hoşgörü
Sabır, selamet gerekiyor insan!
Ufacık bi' hata her şeyi karartır, inan yok dönüşü (Yok dönüşü)