İndigo (TUR)
Son
[Giriş]
(Hep başkalarının başına gelecekmiş gibi d'i' mi?
Ama değil!)

[Verse 1]
Güvenli değil hiçbir yer ne lüks bi' site ne de varoşlar
Feribota binen bir zırhlı araç içi bile
Risk taşır her an ölünebilir pisi pisine
İlkokul çocukları serviste
Giderken yaşanabilir bi' çarpışma
Küçücük bedenlere kan sıçrar
Ne ilk onlar ne de son şansızlar
Giderken [?] ceketini titiz
Karşında bi' eleman çekmiş bali
Tehlike gibi ama rahattasın
Geveliyo' bi' şey, anlaşılmıyo' ne maksadı
Çıkardı bi' pet ve yarısı dolu
Kapağı açık su sandın ceketine gelmesin diye yol almayı düşünürken döktü tineri yakıp sorumlu ölümünde

[Köprü]
(Kaçarsa gelir, saklansan bulur
Kaçarsa gelir, saklansan bulur
Kaçarsa gelir, saklansan bulur
Kaçarsa gelir, saklansan bulur
Kaçarsa gelir, saklansan bulur)
Ve elbette 17 yaşında karıları düşünden daha sık orta yaşta ölümü düşüneceksin çünkü katılmasan da etrafında daha fazla cenaze olmaya başlayacak
Merak edeceksin sıra sana ne zaman gelecek
Her an gelebilir ve bunun bilincindesin
[Verse 2]
Belki de geriyordur büyük şehir
Kimi zaman buraları küçük gelir
İnsan hayatı fıs, sürüklenir boka
Ya da yer iri, minileri dürüm edip
Otobüs dalabilebilir durağa
Kopabilir bacağa ya da ararsa bi' gizli numara
Karı sesi hoşuna gider, buluşmaya gidersin
İki sap kola, şiş kalbe giren
Kömür sobasında beş tane kestane pişirdin, tadı efsane
Yaptın sıcacık, oh, ne rahat
Uyanamadın sabah geride kalır hayat
Bi' gün öksürdün, ısınmadı belin
Kalmamış gücün ve üşüyo' elin
"Geç kaldınız." dedi doktor, teşhisi: kanser
Yok dönüşü ölümün, ölüsün